16 Mart 2009 Pazartesi

Battlestar Galactica: Bir Yolculuğun Sonu


2004 senesinin yaz aylarında, yabancı bir kablo tv kanalında çocukluğumdan kalan bir fenomenin yeniden çekilmiş bölümlerini gördüm, açıkçası çok beğenmediğimi itiraf etmeliyim: Dizinin en sevilen karakterlerinden (ve kendimle özleştirmiş olduğum) Starbuck, kadın olmuştu; kameranın sürekli hareket halinde olduğu yeni nesil çekimlere alışamamıştım. Ancak yaklaşık 1 sene sonra, CNBC-e'de minidizi gösterime girdiğinde, durum farklıydı. 12 Koloni'den arta kalan 50 bin kişi, uzaktan akrabalarının binlerce sene önce gittiği, "Dünya" denen bir yuvayı arıyorlardı.

Dizide 2005 senesinden bugüne iyi ve kötü birçok bölüm izledik. Kötü bölümlere arkadaş arasında "Mürettebatı tanıyalım bölümü" diyip, bir sonraki bölümün daha iyi olmasını umduk. Kimimiz diziyi "Kim Saylon çıkacak acaba?" sorusuyla izlerken, kimimizse uzay savaşlarını izlemeyi tercih etti. Diziyle birlikte biz de büyüdük bu 5 sene içerisinde. Hayata dair algılarımız da dizinin kahramanları gibi değişti ve gelişti.

Ancak yazıktır ki, her şeyin olduğu gibi, ratingler nedeniyle bu güzel dizi de sona eriyor. Sönüp gitmesindense, parlak bir sona sahip olmasını tercih eden Sci-Fi ve Battlestar ekibi, diziyi bu hafta 20 Mart 2009 tarihinde son bölümünü yayınlayarak bitiriyor. Diziyi Türkiye'den takip eden bizlerse, Sci-Fi izleyicilerinden bir gün sonra, yani 21 Mart günü izleyebileceğiz.

Dizi karakterlerinin bugüne kadarki hatalarına kızdık, aptallıklarına güldük geçtik, üzünçleri bizi de üzdü. Deyim yerindeyse gündelik hayatımızın içine diziden örnekler verdiğimiz bir aile olarak girdiler. Bu hafta ise, bir daha geri gelmemek üzere son yolculuklarına çıkıyorlar. O nedenle son yolculuklarına çıkan ana karakterler hakkında birşeyler karalamak istedim:

William Adama: Dizinin "İhtiyar" ı, baba figürü. Galactica'nın ve filonun amirali. Kendine ve halkına koyduğu hedefler, hayatının sonbaharında onu hayal kırıklığına uğrattıktan sonra, eskisi gibi olamadı. İnancını ve gücünü yitirmeye başladı. Ama asla bizi hayal kırıklığına uğratmadı. Başka herhangi bir karaktersiz bu dizi yürürdü, ama William Adama'sız asla.

Saul Tigh: En yakın arkadaşı William Adama'nın aksine, bu yolculuk Tigh için hayatının yeniden anlamlanması haline geldi. Tam herşeyi bırakmışken, kendini birdenbire farklı bir konumda buldu. Hayata tutunması için yeni amaçlar buldu. Son Beşli'nin bir üyesi, Galactica'nın olmazsa olmaz, aksi, huysuz ama bir o kadar da saygıdeğer ikinci kaptanı.

Laura Roslin: William Adama ne kadar dizinin babasıysa, Roslin de anne figürü oldu. Zaman ilerledikçe Adama'ya yakıştırdığımız Roslin'i, onunla birlikte görmek sevindirse de, kanser hastası olması ve kehanete göre "...halkını yeni yuvasına götüren ama yuvayı göremeden ölecek olan lider..." olması, bizi üzdü. Son bölümden önce, hasta yatağından kalkıp kısa ve titrek adımlarla Adama'ya katılması duygulandırıcıydı.

Kara "Starbuck" Thrace: Bu kıza çoğunlukla sinirlensek de, onda derin birşeyler gizli olduğunu dizi başından beri biliyorduk. Ama ne olduğunu hala öğrenemedik. "Ölümün habercisi" ve "Kıyameti getiren" olarak nitelendirildi. Ölümden geri döndü, kendi çürümüş cesedini yaktı. Anlık siniri ve savaşçı ruhunu bir kenara bırakıp, yeni bir benlik arayışına girdi geç de olsa.

Gaius Baltar:
Ukala ve bencil olmasının nedeni gerçekten zeki olmasından mıdır bilinmez ama, Baltar, dizinin gidişatını sürekli değiştiren karakterlerden biri oldu sürekli. Opera Binası'ndaki rüyada sürekli görünmesi, onun İsa-vari bir tarikat liderinden fazlasını teşkil ettiğini gösteriyor.

Lee Adama: İşte bu çocuk, adam oldu. Yaşıt sayıldığım karakterlerden biri olan Lee, başarılı savaş pilotluğundan siyasete dikey geçiş yaparak, Roslin'in öğretisiyle "Doğru kararı vermektense, akılcı seçimi yapmanın gerektiğini" öğrendi.

Dizinin yan karakterleri de kendi iç yolculuklarını bitirirken, dizinin mottosu "Bütün bunlar daha önce yaşandı, ve tekrar yaşanacak." kafa karıştırmaya devam ediyor. Bakalım 5 senelik ürün, bilimkurgu devrimi dizi nasıl sonuçlanacak?

Seninleyiz Galactica, böyle deriz biz!

Hiç yorum yok: