27 Mart 2009 Cuma

Battlestar Galactica: Yeni Bir Başlangıç

Bir önceki yazımı yazarken, ana karakterler üzerinden bazı değerlendirmeler yapmış ve "...bir daha gelmemek üzere..." son yolculuklarına çıktıklarını yazmıştım. Son bölümü tırnaklarımı yiyerek bekledim, ve izledim. Aşağıdaki yazı, son bölüm dahil olmak üzere dizinin tamamı hakkında bilgi içermektedir. İzlemediyseniz, okumaktan kaçınmanızı tavsiye ederim. (Spoiler hesabı)

Müziği ve görselliği coşkun, zaman zaman dizinin yapımcısı Ronald D. Moore'un (RDM) deyimiyle "sanatsal" flashback'lerin böldüğü, duygunun zirve yaptığı iki saat yaşadık. Filonun babası Adama'yı içkiden yıkılmış, kusarken gördük, yıldızlara özlemle bakarken ona hak verdik. Koloni'nin birkaç metre ötesine sıçrayan Galactica'nın üzerinde patlayan mermileri, son dakikada çarpışma esnasında ölenleri, saldırı timiyle birlikte yürüyen "maşallahlı" senturyonları (aşağıda resmi var) ve son dakika hesaplaşmalarını izledik. Sonunda bize tatlı bir sürpriz yapıldı: Bir önceki bölümde görünen gezegen, üzerinde yaşadığımız Dünya'dan başkası değildi. Yanisi, Saylonlarla birlikte Kolonicilerle gezegenimize yerleşenler, atalarımız çıktı. (Heyt!)

Dizide beni çekmeyen hayali-Altı ve hayali-Baltar karakterleri, dizinin kilit noktası haline geldi. Birkaç bölüm önce "Meleklerin kanatlarında mucizeler bekleyin", "Aramızda yaşayan melekler" gibilerinden aklımıza sokulan cümlelerin doğrultusunda, bu varlıklar "melek" olarak damgalandı, bitirildi. Fazla bir açıklama yapılmadı. Kara'nın yazgısı, "kıyameti getiren" ve "ölümün müjdecisi" yaftaları ve filoya nasıl döndüğü hakkında elle tutulur gözle görülür birşey sunulmadı. Günümüz Türkiye'sinin deyimiyle, "Takdir-i İlahi" dendi.

Dizinin hayran kitlesinin bir bölümü, bu ucu açıklıklara haklı nedenlerle kızdılar ve kafalarda soru işaretleri kaldı. RDM, gününün büyük kısmını karısıyla bu tarz soruları cevaplandırmaya çalışıyor Sci-Fi (SyFy) forumlarında.

Son sahnelerde, elinde National Geographic dergisi, arkasında da iki melek duran bu adam da kim? RDM'nin ta kendisi! Mitokondriyal Havva haberini okuyan bu adam, arkasında günümüz insanlığı hakkında yorumlar yapan iki melekle birlikte görülüyor. İki melek, insanlığın döngüyü kırıp kıramayacağı hakkında konuşuyorlar.

Şimdi, RDM'nin deyimiyle "karakter bazlı" diziyi, biraz daha yukarıdan bakarak hızlı bir şekilde ele alalım:

1) Sam Anders'ın geçmişi hatırladığı zaman sarfettiği cümlelerden biri, kimsenin göremediği "hayaller" di. Kendisi bir kadın gördüğünü, Tory'ninse bir erkek gördüğünü söylüyordu. Demek ki bizim "melek" ler onlara da görünmüş, dünyalarının sonu hakkında onları uyarmışlar.

2) 12 koloninin yıkımı esnasında, bizim "melek"ler, Caprica Altı ve Gaius Baltar'a, birbirlerinin suretinde görünüyorlar, malum dizi içerisinde onları yönlendiriyorlar.

3) Dizi sonunda RDM'ye de görünerek ona ilham kaynağı oluyorlar ve bu diziyi yaptırıyorlar! Biz de dolayısıyla bu melekleri görmüş oluyoruz efendim.

Nasıl?

Battlestar Galactica'yı sadece bir dizi olarak kaldırıp atamayız. İçerdiği değerleri, insanlığı, savunmak için son bölüm öncesi RDM, koluna Roslin ve Adama'yı (Mary McDonell ve Edward J. Olmos) takıp Birleşmiş Milletler'de konferans düzenliyor. Aşağıdaki videoda, Adama'nın içten yaptığı konuşmasından sonra BM sıralarında oturanlara nasıl "So say we all!" çektirdiğini izleyebilirsiniz. (Youtube videosudur, izleyemezseniz linki de budur.)

2 yorum:

Simge Kurban dedi ki...

Battlestar Galactica, bilimkurgu gibi bir türü yaşamsal öğelerle süsleyerek herkese sevdirmeyi başardı. Fala uzatmadan tadında bıraktı. Artık merakla beklenen Cumartesi geceleri de tarihe karışmış oldu bazılarımız için ne yazıkki :)

Unknown dedi ki...

offf tüylerim tiken tiken oldu
so say we all ülenn!!!!
neden bitti :(