Aldırma Gönül... Nereye Kadar?

Kibariye'yi severim, Edip Akbayram'ın seslendirdiği yılların "Aldırma Gönül" ünü de severim. Ama atv'deki Parmaklıklar Ardında dizisi başladığından bu yana fragmanları bile diziyi izlememem için gerekli bir neden.

Reklam girmeden önce tv kanalları kendi reklamlarını yaparlar ya, birdenbire insanı salağa çeviriyor Kibariye'nin "Başın öneaaaaa eğilmessiiğğin siğğğin siğğin..." diyen sesi. Akabinde asık suratlar, bağıran kavga eden insanlar, ağlayan gözler.. Eğer dayanabilirsem bir dahakinde kronometre tutacağım, dizi fragmanının kaçta kaçında kavga var kaçta kaçında insan gibi konuşuyorlar diye.

Tamam belki "toplumun kanayan yarası"na parmak basmış(!) olabilir diziyi yapan şirket ama zaten stresli ve şiddete meyilli bir millete bunu kör gözüne parmağım şeklinde göstermek doğru mu?

İşin bir de şu yanından bakmak lazım: Belki dizideki kavga bağırış çağırış sahneleri sadece fragmanda gösterdiklerinden ibaret ve dizi bunun dışında (olmaz ya!) çok sürükleyici ve kaliteli bir yapım. Ancak fragman hazırlayan her kimse, ürününü satmamak, yapımını seyrettirmemek için para alıyor sanırsınız.

Yanlış anlaşılmasın, sadece Parmaklıklar Ardında dizisine değil bu çıkışım. Gösterimdeki dizilerin %90'ında belki var bu kavga dövüş. Dizi izleyicisi olmamamdaki nedenlerden biri de bu olsa gerek. Zaten günün stresi bana yetiyor, fazlasına ne hacet!

Not1: Aslında bu kadar değil, bir ara TV hakkında içimi tamamen dökmek istiyorum.
Not2: Dizinin resimlerini almak için resmi web sitesine girdim, açılır açılmaz afalladım: "Başın öneeaaaaa..."